Çocukların çoğu yatağını ıslatmayı kendi kendine atlatır; ancak bazılarının biraz yardıma ihtiyacı vardır. Yatağı ıslatma, tıbbi müdahale gerektiren altta yatan bir durumun işareti de olabilir.
Aşağıdaki durumlarda çocuğunuzun doktoruyla konuşun. Çocuğunuz;
· 5 yaşından sonra hâlâ yatağını ıslatıyorsa,
· Birkaç ay boyunca geceleri kuru kaldıktan sonra yatağını ıslatmaya başlamışsa ve bu durum devam ediyorsa.
Enürezis türü, ortaya çıkma zamanına ve beraberinde ek bir rahatsızlık olup olmamasına göre adlandırılır. Enürezis türünün belirlenmesi, o çocukta ek bir rahatsızlık olup olmadığını araştırmak ve tedavi yöntemlerini belirlemek açısından önemlidir.
Bir çocuğun yatak ıslatması baştan beri devam ediyorsa ve hiçbir zaman tatmin edici bir kuruluk süresine ulaşmamış ise, bunlarda görülen enürezise birincil (primer) enürezis nokturna denir. Hastaların %80’i bu gruba girer. Bizim ayrıntılı olarak üzerinde duracağımız konu da bu olacaktır.
En az altı aylık kuru bir dönemden sonra ortaya çıkan enürezis ise ikincil (sekonder) enürezis nokturna olarak adlandırılır. Bu duruma neden olan ek bir rahatsızlık ihtimali yüksektir. İkincil enürezis noktürna:
· Ebeveyn boşanması, kardeş doğumu, cinsel istismar gibi alışılmadık bir stresli olay sonrasında,
· İdrar yolu enfeksiyonu, diyabet, obstrüktif uyku apnesi, nörojenik mesane gibi organik bir nedene bağlı olarak,
· Davranış bozukluğu, dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu gibi psikolojik nedenlerle ortaya çıkar.
Bu çocuklarda yatak ıslatma dışında başka idrar yolu semptomlarının olma ihtimali yüksektir ve tedaviye daha az yanıt verirler.
Hem gündüz hem de gece yatağını ıslatma durumu diurnal enürezis olarak adlandırılır. Bu gibi durumlarda genellikle altta yatan bir rahatsızlık aranmalıdır. Öncelikle kabızlık düzeltilmelidir.
Yatağı ıslatma dışında herhangi bir alt üriner sistem rahatsızlığı ve semptomu olmayan çocuklarda görülen enürezis, monosemptomatik enürezis nokturna olarak bilinir.
Yatak ıslatma ile birlikte sık idrara gitme, gündüz idrar kaçırma, aşırı aktif mesane, acil idrara gitme ihtiyacı duyarak sıkışma, sıkışarak idrar kaçırma, idrar tutma manevraları, detrüsör-sfinkter koordinasyon bozukluğu, barsak fonksiyon bozukluğu, tembel mesane, genital veya alt üriner sistem ağrısı ve mesane disfonksiyonu öyküsü… gibi başka idrar yolu semptomları olan çocuklardaki enürezis ise monosemptomatik olmayan enürezis nokturna olarak adlandırılır. Bu çocuklardaki ek rahatsızlığın mutlaka iyi incelenmesi gerekir.
Yatak ıslatmanın neden oluştuğu tam olarak anlaşılamasa da aşağıdaki üç alandan en az birindeki gelişmenin gecikmesi ve sonuçta mesane kontrolünün gecikmesi nedeniyle meydana geldiği düşünülmektedir:
1. Mesane: Geceleri mesanede daha az yer vardır (küçük mesane)
2. Böbrek: Gece uyku sırasında daha fazla idrar üretir
3. Beyin: Mesane doluluğunu fark edemez ve uyku sırasında uyanamaz (derin uyku).
Pek çok çocukta yukarıdaki nedenlerin birkaçı bir arada olabilir. Normal süreç, böbreklerin gece uykusu sırasında idrar üretimini yavaşlatmasını sağlayan bir hormonun salınması şeklindedir. Gece sorunu yaşayan pek çok çocukta vazopressin (antidiüretik hormon, ADH) adı verilen bu hormon da yeterince salgılanmamaktadır.
Araştırmacılar kalıtımın rol oynayabileceğini öne süren bazı genetik bağlantılar bulmuşlardır. Örneğin, bir çocuğun ebeveyni 5 yaşından sonra yatağını ıslatırsa, onların da aynı sorunu yaşama olasılıkları daha yüksektir. Ebeveynlerden birinde yatak ıslatma varsa çocuklarda enürezis olasılığı %43, iki ebeveyni etkilenen çocuklarda ise %77 olduğu bildirilmektedir.
Psikolojik veya psikiyatrik faktörlerin, enürezisin sebebi değil, sonucu olduğu düşünülmektedir. Hiç bir ebeveynde yatak ıslatma yoksa bu oran çocuklarında %15’e inmektedir.
Fiziksel bir sebep olmaksızın yatağı ıslatmak herhangi bir sağlık riskine yol açmaz. Ancak yatağını ıslatmak çocuk için bazı sorunlara neden olabilir:
· Suçluluk ve utanç duygusu
· Düşük özgüven
· Duygusal ve sosyal gelişim sorunları
· Bunların sonucunda yaşam kalitesinin olumsuz etkilenmesi
· Poposunda ve genital bölgesinde döküntüler
Çocuğunuz 5 yaşından büyükse ve böyle bir yakınması varsa, bir çocuk ürolojisi uzmanı ya da çocuk cerrahisi uzmanı tarafından değerlendirilmesi en uygunu olur. Doktorunuzun, çocuğun işeme düzeni, sık idrara gitme, idrar kaçırma, idrara sıkışma, çok su içme, kabızlık vs. ek bir yakınmasının olup olmadığı gibi bilgileri ayrıntılı olarak sizden alması gerekir. Çoğu zaman bu bilgiler için sizden en az 3 günlük işeme-kaka yapma çizelgesi de ister. Ayrıntılı bir sistemik muayene yapar. Çocuğun yalnız genital muayenesinin yapılması yeterli değildir. Tüm bunların sonunda olayın yalnızca genetik bir yatak ıslatma durumu olmadığından şüphelenirse, idrar tetkiki ve idrar yollarının ultrasonografisinden başlayarak ileri tetkikler isteyebilir.
Yaşları ilerledikçe çoğu çocuğun yatak ıslatması zamanla kaybolacaktır.
Yatak ıslatmasını durdurmak için genellikle ilaca veya ameliyata ihtiyaç yoktur. Ancak, tıpta “hastalık yok, hasta var” ilkesinden hareketle, her hasta kendi özellikleri ile değerlendirilmelidir. Bu amaçla en hafifinden başlayarak uygulanması benimsenen tedavi yöntemleri şunlardır:
· Davranış tedavisi:Burada amaç, çocuğun günlük sıvı alımını, beslenmesini, idrar ve kaka yapma alışkanlığını… doktorunuzun ayrıntısı ile önereceği şekilde düzene koymak, bunu takip ve kayıt etmektir. Burada önemli bir nokta da takvim tutma ve ödüllendirme tekniklerinin uygulanmasıdır. Bu uygulama hem çocuğun motivasyonunu artırır hem de ona sorumluluk verir. Yatak ıslatmanın çocuğunuzun hatası ya da kontrolü altında olmadığını unutmamak çok önemlidir. Aile üyeleri çocuğu utandırmamalı veya cezalandırmamalıdır. Bu yöntemin başarılı olabilmesi için çocuk tedavinin uygulanmasını istemelidir. Ailenin istemesi yeterli değildir. Davranış tedavisi doktorunuzun belirleyeceği ayrıntılı uygulama planı dahilinde gerçekleştirilirse, yalnız bununla ortalama %75-80 oranında kalıcı bir başarı elde edilebilir.
· Alarm cihazı: Tamamen şartlı refleks kazanılmasına bağlı bir yöntemdir. Derin uyku nedeniyle mesanesinin dolduğunu fark etmeyerek yatağını ıslatan çocuk, kiloduna yerleştirilen bu cihazın vericisinin ıslanması ile uyanır. Bu ıslanarak uyanmaların sayısı arttıkça, artık ıslanma olmadan ve aynı saatte uyanma özelliği kazanır. Örneğin, sabah 7’de uyanmak için önceleri saatinizin alarmını kurarsınız. Aradan birkaç hafta geçince bu saatte uyanmaya öyle alışırsınız ki, saatinizin alarmı çalmadan siz uyanırsınız. Yatağını ıslatan çocukta alarma yönteminden beklediğimiz de budur.
Gerekirse yukarıdaki iki yöntem aynı anda uygulanır. Ancak, her çocuğun özelliği farklı olduğu için, yukarıdaki yöntemlerden yararlanma şansı da değişir. Özellikle gecede birden fazla altını ıslatan çocukların işi daha da zor olmaktadır.
· İlaç tedavisi: Bu amaçla, başta desmopressinve imipramin olmak üzere çeşitli ilaçlar kullanılmaktadır. Çocuğun başka semptom ve rahatsızlıkları varsa ona göre de ilaç(lar) eklenebilir.
o Gerektiğinde doktorunuz bu tedavi yöntemlerinin hepsinin bir arada uygulanmasını önerebilir.
o Özellikle kamp, tatil gibi geçici etkinliğe katılacak çocuklar için desmopressin ile ilaç tedavisi, uzman doktorunuzun planlaması ile seçilecek bir yöntem olabilir.
o Bu ilaçların yan etkileri ve kullanma hatalarına bağlı olumsuz sonuçları ya da önemli komplikasyonları görülebileceği için, kullanılma kararı ve şekli ancak konunun uzmanı tarafından ve her hastanın özelliğine göre seçilip verilmelidir.
o Şu nokta da göz ardı edilmemelidir ki, ilaç tedavisi her zaman kalıcı bir iyileşme etkisi gösterecek demek değildir ve olayın %20-25 tekrarlama ihtimali vardır. Bu nedenle, primer noktürnal enürezis tedavisinde öncelikle seçilecek yöntem ilaçsız, davranış tedavisi olmalıdır.
Prof. Dr. Ünal Zorludemir
Çocuk Cerrahisi ve Çocuk Ürolojisi Uzmanı
Bu web sitesinde gezinme deneyiminizi geliştirmek için çerez kullanılır. Bu siteyi kullanmaya devam ederek, çerez kullanımımızı kabul etmiş olursunuz.